15 Kasım 2007 Perşembe

SENTOSA ADASI VE ELVEDA UZAKDOĞU !!!!

Ada’ya teleferikle ulaşmak ve şehri bir de havadan izlemek, doğrusu oldukça keyifliydi. Sentosa Adası’nda bizi karşılayan ilk şey Singapur tarihinin anlatıldığı, ve bu anlatımın balmumu heykellerle canlandırıldığı bir müze oldu.
Singapur, en çok 200 yıllık bir geçmişi olan ve üstelik üç farklı milletten ( Çin, Malezyalı ve Hintli ) oluşan bir devlet. Şu kadarcık tarihlerini öyle bir konsept içinde anlatmışlar ki , sanki 800 yıllık bir tarihi izlemişcesine etkiliyorlar insanları. Adamlar o kadarcık geçmişlerini turizme açarak para kazanıyorlar. Şöyle bir düşündüm de, böyle bir müzeyi, kendi ülke tarihimiz için yapmaya kalksak herhalde, turizmde birinci ülke olurduk..Ama nerdeeee????
Neyse, adayı dolaşırken gezdiğimiz Orkide Bahçesi bizi gerçekten çok etkiledi. Bir çok orkideye ünlülerin (örneğin Lady Diana’nın) adı verilmiş. Ve halen ismi konmamış, ( son üretim ) orkideler var. “Bir tanesine de benim adımı versek” dedim ama nedense hiçbir yetkili beni dinlemedi! :) Ayrıca yanlış hatırlamıyorsam 1870’li yıllarda yetiştirilmiş ilk orkideler, hala canlı ve hala orkide vermeye devam ediyordu. Doğrusu hayretler içinde kaldık..
Öğle yemeğinin ardından ( ki burada nihayet “bigmac”tan farklı bir yemek, “pizza” yiyebildik), unutulmaz UNDER WATER WORLD’ü gezmeye başladık.
Hayatım boyunca unutmayacağım bu yerde, hayatımız boyunca göremeyeceğimiz deniz mahluklarını gördük. Öyle güzel bir tünel yapmışlar ki, tamamen akvaryumdan yapılmış bu tünelin içinde yürüyen yolda duruyorsunuz ve başınızın üstünden köpek balıkları geçiyor. Yanınızda kılıç balıkları, diğer tarafta adını bile bilmediğim devasa balıklar… Biraz sonra karşınıza dev yengeçlerin olduğu bir başka akvaryum çıkıyor.. Her yerden şöyle sesler duyuyorsunuz: “ aaaaaaaaaaaaaaaaaaa, waaoooovvvv, oooooooooooooo…” : )))
Bu turun ardından verdiğimiz 2 saatlik mola esnasında, Starbucks'dan aldığımız kahvelerimizi yudumlarken, balon olmuş ayaklarımı biraz dinlendirme imkanı buldum.Ve tabi turumuzun son muhteşem gösterisini izlemek üzere, Ada'nın sahil kısmına yapılmış gösteri mekanına doğru ilerledik.
Bu son gösteri "Songs Of The Sea" harikaydı. Sahile kumların ardına seyirci sıraları konulmuş. Denizin kıyıya yakın kısmına ise bir sıra bungalow inşa edilmiş. Bu bungalowlar da ne , ne olacak şimdi acaba? diye düşünürken hava biraz kararıyor ve gösteri başlıyor..
Hologramlarla desteklenmiş muazzam bir ışık, ses ve su gösterisi izliyorsunuz. 4 genç şarkı söylüyorlar ve uyuyan bir güzele aşık olan içlerinden bir genç, büyülü şarkısını söyleyerek o güzeli uyandırmaya çalışıyor. Bu sırada, doğadaki 4 elementin gücü de anlatılıyor. Hava, su , ateş ve toprak.. 1,5 saat süren bu gösteri hepimizi çok etkiledi.. Umarım bir gün sizler de canlı canlı izleme şansını bulursunuz..
Veeee, her güzel şeyin bir sonu var.. Bizim yolculuğumuzun son durağı da Singapur Havaalanı oldu.. Çok güzel, çok yorucu, dolu dolu 10 gün süren bir yolculuk oldu. Hala o güzel, tatlı anıları yaşıyorum ve eminim çook uzun süre daha unutmayacağım..

3 yorum:

Adsız dedi ki...

ne kadar güzel yerler.ağzım açık baktım hepsine.sayende göremeyeceğim bir yeri görmüş oldum

Adsız dedi ki...

gökbencim bizlerle bu güzel geziyi paylaştığın için çok teşekkürler.sıksık gezilere gitmeni ve tabi burada yayınlamanı bekliyorum,sevgiler

♥ KNITTING ART dedi ki...

Selam Gökben'ciğim,
Sayfan harika gidiyor, maşallah diyeyim. Alıştın herhalde artık bir dizi "kolaylık" var burada. Resimlerde "harika" çıkmışsın, çok güzel yerler gezmişsiniz. Kolay gelsin canım, güzel haftalar dilerim, sevgilerimle-Mine.