30 Ekim 2007 Salı

ELMALI VE ABDAL MUSA :))

Fotoğraflı anlatım için bakınız : http://illede.blogcu.com/2157657/
Geçtiğimiz haftasonu eşimle küçük bir seyahate çıktık. Antalya yakınlarıdaki şirin bir dağ kasabası olan Elmalı'ya gittik.
Elmalı Cumhuriyet döneminden kalma evleri, elmaları,Avlan Gölü,adaçayı ve leblebisi ile meşhur. Ayrıca tarihi zenginlikleri ile de ünlü. Yapılan kazı çalışmalarında bir çok kral mezarlarının yanısıra, "yüzyılın definesi" olarak adlandırılan bir define de (dekadrahma) 1984 yılında bulunmuş. Tarihi ve doğal güzelliklerinin yanısıra, yaşayan bir kasaba olarak, kendine özgü evleri ve insanları ile harika bir yer Elmalı. İyi ki gitmişiz. Burası ile ilgili en güzel bilgileri şu adresten bulabilirsiniz. http://www.kenthaber.com/IlceDetay.aspx?ID=1193 Ben burada kendi gördüklerimden kısaca bahsetmek istiyorum sizlere..
Evet, burayı tercih etmemizin bir nedeni de kasabanın yakınlarındaki Tekke Köyü'nde mevcut Abdal Musa türbesini ziyaret etmek istememizdi. Abdal Musa, Hz.Ali soyundan geliyormuş.O dönemde köyde kötülükler çoğalınca, çevredeki dağlar lav gibi köyün üstüne akmaya başlamış ve Abdal Musa Allah'a dua ederek gelen dağları durdurmuş ve köyün yok olmasına engel olmuş.

Halen bu akan dağın izlerini görmek mümkün. Ayrıca, bu olay esnasında Abdal Musa'nın düştüğü yerin izi bile halen duruyor,diyorlar. Resimde belli oluyordur sanırım..

Elmalı 'da bir gece kaldıktan sonra, dağlara doğru yola çıktık. Allah'ım bütün güzellikler buradaydı sanki.. Annesiz kalmış bir kuzunun melemelerine dayanamadık ve onu hem sevdik, hem de biraz besledik. Kuzunun sahibi hanım bize hemen birkaç elma ikram etti, "açsanız yemek hazırlayayım" dedi .Dünyanın başka hangi yerinde böylesine sıcak ve misafirperver insanlar var bilemiyorum. Köy yolları muhteşemdi. Gömbe kasabasından dağlara doğru yol aldıkça hava değişmeye, her yeri bembeyaz bir kar örtüsü sarmaya başladı.Bir yandan dağdan gelen tertemiz sular şelale olmuş yol kenarından köye doğru akarken, bir yandan elma ağaçları budanıyor ve bahara hazırlıklar devam ediyordu..

3200metre yüksekte Uçarsu adında bir krater gölü varmış. Oraya kadar gidelim dedik ama maalesef kar geçit vermedi..Geri döndük.. Yol üzerindeki bu şimşek çakmış ve yanmış ağaç ilgimi çekti doğrusu.. Acaba altında bir define olabilir miydi? Ne dersiniz? Eşimle yazın buraya bir kez daha gelme sözü verdik birbirimize..Antalya'da 45 derece sıcaktan kaçıp bu güzel köy ve dağ yollarında serinlemek için...

Hiç yorum yok: